21 Ekim 2012 Pazar

Gulliver'in Gezileri



Jonathan Swift’in ‘Gulliver's Travelers’ kitabının İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi içinde yayınlanan Gulliver'in Gezileri adlı çevirisi bir süredir elimdeydi ama yavaş yavaş ilerlediğimden bir türlü bitiremiyordum.

Dün halamın yanında hastanede refakatçi olarak kalıyordum. Halamda günün çoğunu uyuyarak geçirince benim de bol bol kitap okuma fırsarım oldu. Böylece dün büyük ilerleme kaydettiğim Gulliver'in Gezileri’ni bu sabah bitirebildim.

Kitap 4 bölümden oluşuyor. Doktor Gulliver uzun yol gemilerinde Doktor olarak çalışırken (son yolculuğunda kaptan) 4 yolculuğa çıkıyor. Her yolculuğunda da başına bir felaket geliyor, kendini daha önce keşfedilmemiş bir adada buluyor. Her ada da değişik yaratıklardan oluşmuş bir toplumla karşılaşıyor. Bir adada cüceler (yaklaşık bir kalem boyunda diyelim), bir adada devler (3-4 katlı apartman boyunda), bir adada kafayı matematik, astronomi ve sanat ile bozmuş bir toplum ve son adada da  görünümü at şeklinde olan ama akıllı bir toplum ve yahoolar (ilkel, insana benzeyen, yırtıcı, çirkin bir hayvan türü).

Gulliver her adada değişik maceralar yaşasa da kitapta asıl odak noktası bu adalardaki devlet düzeni, yönetimi ve toplumun ahlak ve kültür değerleri oluyor. Bir de Gulliver bu toplumların liderlerine ya da üyelerine o zaman ki İngiltere ve avrupa toplumlarının düzeni hakkında bilgi veriyor sonuç olarak da onların anlattıkları hakkındaki yorumlarını dinliyor.

Bu kitap nasıl bir çocuk kitabı olarak değerlendiriliyor ona çok şaştım. Bana göre bütün kitap devlet, adalet, eğitim sistemlerine eleştirilerle dolu. Özellikle kitabın son bölümündeki eleştiriler oldukça ağır. Hatta sonunda öyle bir noktaya geliyor ki kitap; akıllı atlardan oluşan toplumun kurduğu barışçı ve işleyen toplum düzenini benimseyen Gulliver, insanlığından utanan bütün insanlardan tiksinen biri haline geliyor. Döndüğü İngiltere de son adadaki akıllı atları öylesine arıyor ki kendine atlar edinip (akıllı olmasalar bile) günlerini onlarla konuşarak geçiriyor.

Bir çocuğun bütün kitabı okuyup anlayıp zevk aldığını düşünmekte zorlanıyorum. Belki de bu yüzden çocuk kitaplarında 4 bölüm birden değil de çoğunlukla sadece ilk iki bölüm bulunuyordur. Sonuç olarak kitabı okuduktan sonra, çocukluğum da okumam gereken ama okumadığım bir kitap olarak görmeyi bıraktım. Çok bayılmadığım ama hoşlandığım bir kitap olarak kitaplığıma kaldırdım. İlla bir not verecek olsaydım da 10 üzerinden 6,5 verirdim kanımca.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder